1998 YILINDA BAŞLAYAN VE DEVAM EDEN BİR SERÜVEN…
Karadeniz Serander, “Karadeniz’in İncisi SERANDER-Nayla” kitabının yazarı Atalay YILMAZ tarafından Türk Patent Enstitüsü’ne tescil ettirilmiş markamızdır. Karadeniz’in birçok yerleşim yerini bizzat gezerek 8 yıllık bir araştırma yapan Atalay YILMAZ, kitabının yayınlanmasının ardından “Seranderleri ve serander kültürünü yaşatmak için” çeşitli dergi ve gazetelere birçok yazı yazmış, toplantı ve panellerde sürekli bu konuyu gündeme getirmiş, Seranderleri ve serander kültürünü sevdirmede, tanıtmada önemli bir misyonu yerine getirmiştir. (“Serender Ev” kavramını bulan 20 sene önce kullanan da yine kendisi olmuştur. Maalesef hayatında bir tane bile serender incelemeyen taklitçiler de bu kavramı kullanmakta, modellerimizi taklit ederek serendere benzeyen uyduruk şeyler yapmaktadırlar).
Orta ve Doğu Karadeniz il, ilçe, belde ve köylerindeki geleneksel seranderler konusunda 1998 yılından beri bilimsel araştırmalarına aralıksız devam eden “Karadeniz Serander”in sahibi Atalay YILMAZ, çeşitli inceleme ve yazıları ile, 3000’e yakın Serander fotoğrafı ile ciddi bir arşive de sahiptir.
Serander kültürünü yaşatmak için “geçmişin güzelliğini günümüz işleviyle buluşturmak gerektiğini” savunan YILMAZ, bu amaçla geleneksel serander mimarisini dikkate alarak yüzlerce yeni serander ev/işyeri projesi çizmiş ve uygulamıştır.
Temel felsefemiz şudur: “Seranderler geçmişte mısırın mekânı idi, bu kültürü yaşatmak için günümüzde insanın mekânı haline getirilmelidir”. Bu amaçla Seranderlerin turizmde hem konaklama hem de otantik işyeri olarak kullanılmasına yönelik 2011 yılından itibaren çeşitli fuarlara katılınmış ve kamuoyundan ciddi bir ilgi ve takdir görmüştür.
Karadeniz Serander, alanında ilk ve tek uzman kuruluştur ve hep ilklere imza atmıştır. Bu açıdan proje ve fikirleri sürekli çalınarak taklit edilmektedir. Seranderi salt bir ticari meta olarak ele alanların “hangi bilgi, birikim ve yetke ile onu yapmaya cüret ettiği” sorgulanmalı, “uyduruk kopyalarla” serander kültürünün yozlaştırılmasına izin verilmemelidir.
Şu unutulmamalı: Her dört direk üstünde duran yapı “Serander” değildir.
Bilgi, birikim, emek, saygı ve sevgiden yoksun birinin yapacağı serander, asla bir serander olmayacaktır: Olsa olsa “serandere benzeyen bir şey” olabilir yalnızca; bir yanılsama…
“Karadeniz Serander”, seranderler konusunda 2021 yılı itibariyle 23 yıllık bir bilgi, birikim ve deneyime sahip olarak onu yozlaştırmadan yaşatmanın kaygısı ile hareket etmektedir; orijinal kültürdeki gibi çivisiz, oyma geçme, boğaz geçme tekniği ile üretimini yapmaktadır.
Sizi, bu deneyimle tanışmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla…